dış güçler uşağı kölesi Arap devletlerden Orduya Destek

Arap Devletlerden Ordu'ya Destek

Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz, Mısır'da yönetime el koyan ordunun açıkladığı yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan Mansur'a tebrik mesajı gönderdi.

Suudi Arabistan ve BAE rejimleri, darbe girişiminde bulunan batı destekli Mısır Ordusu'nu tebrik edip selam gönderdi. Libya, İhvan'ul Mürşidi Muhammed Bedii'ye giriş izni vermeyi kabul etmedi.
Suud kralı: Ordu Mısır'ı kapkaranlık tünelden kurtardı

Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz, Mısır'da yönetime el koyan ordunun açıkladığı yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan Muhammed Adli Mansur'a tebrik mesajı gönderdi. Abdulaziz, Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'yi de kutladı.
Kral Abdulaziz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mansur'a gönderdiği tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi:
''Sizi, Mısır'ın bu kritik döneminde ülkeyi yönetecek olmanız dolayısıyla kutlarız. Allah'a, kardeş Mısır halkının hayallerini gerçekleştirebilmeniz yolunda yükünüzü hafifletmesi için dua ediyoruz. Mısır ordusunu, General Abdulfettah es-Sisi'nin şahsında tebrik ediyor, ülkeyi nereye çıktığı belli olmayan bu tünelden çıkardıkları için kendilerini kutluyoruz. Allah Mısır'ın istikrarını ve güvenliğini korusun.''
BAE: Memnunuz, Orduyu selamlıyoruz
Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi Abdullah bin Zayed El Nahyan ise, Mısır'daki darbeden ötürü memnun olduğunu belirterek, Mısır ordusunu selamladı.
Libya'dan İhvan Mürşidi'ne izin yok
Libyalı yöneticiler de, Müslüman Kardeşler Genel Mürşidi Muhammed Bedii'ye giriş izni vermeyi reddetti. (Murat Burtaş - İLKHA)

 

Apaçık islam düşmanlığı yapan sarışın


Mısır'da darbe yapıldı. Ordu yönetime el koydu ve Cumhurbaşkanı Mursi'nin tüm görevleri geçersiz kılındı. CNNTürk'te yayınlanan Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge isimli programda da bu konu tartışıldı. Programın en dikkat çeken kısmı ise Ceyda Karan'ın Mursi'nin darbe yapılmasını hakettiğini öne sürdüğü kısım oldu.

"MURSİ KAPSAYICI ÇALIŞMADI, AKSİ TAKDİRDE SORGULAMAYACAKLARDI"

"Başkanlık kararnamesi aldıktan sonra sadece İslamcılar'ın içini doldurduğu, 9 yaşında kız çocuklarının evlendirilme muhabbetinden tutun da kadın haklarını gerileten, orduya ayrıcalık payesi dağıtan anayasayı jet hızıyla yetkilerini çıkartan da malesef aynı Mursi'dir. Bütün bunlara karşı bu kitleler hep sokaklardaydı. Kapsayıcı değil kendi kitlelerinize yönelik yaptığınızda, (anayasa yüzde 30 katılımla yüzde 65 onayla çıkmıştır) altını çizmek lazım. Muhalifler katılmadı işte anayasa buydu. Mursi, anayasal sorumluluğum var dedi. O anayasayı bütün toplum kesimlerinin rızasıyla yapmış olsaydı Mursi, o zaman bu meşruiyeti sorgulamayacaklardı."

Mısır : Dünya Televizyon Kanallarının göstermediği görüntü


Akşam saatlerinde ordunun yönetime el koymasıyla Mısır'ın Tahrir Meydanı'nda yüz binler gösteri yapmak için toplandı.

DÜNYA DARBEYE KARŞI SUSKUN

Dünya sadece Tahrir Meydanı'ndaki sevinç gösterilerini ekranlarına taşırken Tahrir'e yakın başka meydanlarda da Muhammmed Mursi'yi destekleyen büyük kitlesel gösteriler yapılmaya başlandı. Henüz ne ABD ne de Avrupa ülkelerinden net bir kınama gelmediğini düşünürsek aslında Batı'nın gönlünde yatan arzuyu da görmüş oluruz ve kameraların yönünün neden sadece Tahrir'e çavrildiğini anlarız.
ÇATIŞMALAR DA BAŞLADI
Mısır'ın Marsa Matruh kentinde emniyet müdürlüğüne yönelik düzenlenen roketli saldırıda ilk belirlemelere göre 6 polis hayatını kaybetti.

ABD ve AB'den gelen açıklamalarda darbe ifadesi kullanılmadı


ABD Başkanı Barack Obama, "Mısır ordusunu kapsayıcı ve şeffaf bir süreç üzerinden mümkün olan en kısa zamanda tam otoriteyi tekrar demokratik yollardan seçilmiş bir sivil hükümete geri verme yolunda hızlı ve sorumlu şekilde hareket etmeye ve Mursi ve destekçilerine yönelik keyif tutuktlamalardan kaçınmaya çağırıyorum." dedi.
ABD Başkanı Barack Obama, "Mısır'da ordunun Cumhurbaşkanı Mursi'yi iktardan indirme ve Mısır anayasasını askıya alma kararından derin endişe duyuyoruz." dedi.



Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından açıklama yapan Avrupa Birliği (AB) ise yaşananları darbe olarak nitelendirmekten ve kınamaktan kaçındı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, "Umarız yeni yönetim bütünüyle kapsayıcı olur" dedi.


Son firavun "Amerika ve Ab kölesi" dış destekli mısırın geleceği ile oynadı


Mısır'da ordunun 48 saatlik ültimatomun ardından asker, yönetime el koydu. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi ev hapsine alındı. Tanklar sokağa çıktı, Genelkurmay Başkanı ekranların karşısına geçti ve geçiş hükümeti kurulacağını açıkladı. 2011 YILINDA MURSİ ATAMIŞTI



Herkes, Mısır'da yaşanan darbenin lideri Genelkurmay ve Savunma Bakanı Abdulfettah el Sisi'yi merak ediyor. Cumhurbaşkanı Mursi'nin göreve geldikten sonar atadığı isim Sisi'nin Müslüman Kardeşler'e yakınlığıyla bilinen bir isim olarak biliniyordu.


Muhammed Mursi tarafından Ağustos 2011'de Genelkurmay ve Savunma Bakanı olarak atanan General, Arap Baharı sırasında başlattığı "bekaret testleri"nde de dikkat çekti.


İşte El Cezire'nin yazdığı Abdulfettah El Sisi portresinin öne çıkan satır başları:


Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah El Sisi, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye tanıdığı 48 saatlik ültimatomu yerine getirmesi ardından Mısır'ın kilit karakterlerinden biri oldu. Ordu her ne kadar yaptığı açıklamada darbe yapmadıklarını belirtse de, Genelkurmay pozisyonuna Mursi tarafından atanan General Sisi'nin, ültimatomun sona ermesiyle önemli rolü olacak.


Dindar olduğu bilinen Sisi, Mursi'nin Mübarek döneminde üyesi olduğu Müslüman Kardeşler'e fazla yakın olmakla suçlanmıştı. Ancak çoğu Mısırlı subay gibi Sisi de, ulusalcı Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır'ın ateşli bir hayranıydı. AMERİKAN ORDUSU'NA YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR


Genelkurmay Başkanı ayrıca, Mısır ordusuna dikkate değer eğitim ve ekipman sağlayan ABD ordusuna yakınlığı ile tanınıyor. 1979'da yapılan İsrail-Mısır barış antlaşmasından beri, Washington Mısır ordusunun en büyük destekçisi oldu. ABD her yıl Mısır ordusuna 1.3 milyar dolar yardımda bulunuyor. AMERİKA VE İNGİLTERE'DE BULUNDU


1954'te Kahire'de doğan Sisi, Mısır askeri akademisinden "askeri bilimler" diplomasıyla 1977'de mezun oldu. Sisi, eğitimine 1992'de Birleşik Krallık Komuta ve Kurmay Üniversitesi'nde devam etti ve 2006 yılında Pennslyvania'nın ABD Ordu Savaş Üniversitesi'nde öğretmenlik derecesi aldı. SAVAŞ DENEYİMİ OLMAYAN GENELKURMAY BAŞKANI


Savaş deneyimi olmayan Sisi, Mübarek rejimi sırasında Suudi Arabistan'da askeri ateşesi olarak hizmet etti. Bu hizmetinin ardından Mısır'da kuzey askeri bölgesinin kurmay komutanı olarak görev yaptı. Şubat 2011'de askeri konsey devrimin sonunda gücü ele aldığında, Sisi askeri istihbarat servisinin başına getirildi.

Gezi Parkı Bahane Türkiye'ye 'Kin' Şahane

Bu kişiliksiz provakatörün ne dediğini anlatırmısınız bize?

Eczacıbaşı'nın Zekeriyaköy'deki orman katliamı

 Uydudan Çekilmiş Yerin Önceki Hali

 Uydudan Çekilmiş Yerin Sonraki Hali


Türkiye'nin en büyük şirketlerinin bağlı olduğu Eczacıbaşı grubunun Sarıyer'de bulunan Zekeriyaköy'de yaptığı orman katliamı Twitter'a bomba gibi düşen fotoğraflarla ortaya çıktı.
Gezi Parkı eylemleriyle başlayan ve ağaçların korunmasına yönelik tartışma  Zekeriyaköy'deki katliamı da gündeme getirdi.

CHP'Lİ BAŞKANIN İZNİYLE KATLİAM

Sarıyer Manşet gazetesinin haberine göre, Taksim'e giderek çevreci mesajlar veren CHP'li Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in izniyle Zekeriyaköy'de yaşanan orman katliamını gözler önüne seriyor.

100 MİLYON DOLARLIK RANT

Sarıyer Belediye Meclisi'nden geçen plan tadilatı ile yeşil alan ile villaların yapılacağı alanın yerleri değiştirildi. Değişiklikte manzaralı olan yeşil alan dere olarak bilinen atıl yere taşınırken, lüks villaların yapılacağı alan da manzaralı ormanlık alana çekildi. Sarıyer Belediyesi'nin onayı ile büyük bir ağaç katliamın yaşandı. Bu değişiklik sayesinde Eczacıbaşı'na 100 milyon doların üzerinde rant sağlandı. Bölgedeki gayrimenkul işletmelerine göre, derede yapılacak olan bir villanın değeri 500 bin dolar civarında olabileceği tahmin edilirken değişiklikle beraber villaların değeri 3 milyon dolara kadar çıktı.

ORMAN KATLİAMI CHP'Yİ 2'YE BÖLMÜŞTÜ

Eczacıbaşı Grubu'nun Zekeriyaköy'deki Ormanada projesi ile ilgili kıyak sayılabilecek plan tadilatı CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyelerini de ikiye bölmüştü. CHP'li meclis üyelerinin neredeyse yarısı bu plan tadilatına karşı oldukları için meclis toplantısına katılmazken, maddenin görüşüldüğü sırada AK Parti Meclis Üyeleri de meclisi terk etmişti. CHP'lilerin oy çokluğu ile geçen plan tadilatından sonra yüzlerce ağaç sökülerek Zekeriyaköy'de büyük bir orman katliamı yaşanmıştı. Sarıyer Manşet Gazetesi'nin daha öncede gündeme getirdiği bu ağaç katliamı birçok ulusal gazetede de yayınlanmıştı.
İşte orman katliamının öncesi ve sonrası fotoğrafları:
Eczacıbaşı'nın Ormanada projesinin yapılmadan önce, proje alanının görüntüsü

Kaynak: ensonhaber

ERCİŞ'TE DOĞA KATLİAMI BAŞLATILIYOR!




Van'ın Erciş ilçesinde, AFAD tarafından müteahhit firmaya devredilen toplu konutların yapımı için binlerce ağacın kesileceği alanda askerler eşliğinde çalışma başlatıldı. Müteahhit firmanın, dün hasat toplama süresi verdiği alanda, tekrardan çalışma başlatıldı. Yaşanılan duruma ağıt ve gözyaşları içerisinde tepki gösteren köylüler, sivil toplum örgütlerine sitemde bulunarak, "Bu doğa sizin de doğanız. Neden gelip bu katliamı durdurmuyorsunuz" diye seslendi.

Ağaçların olduğu bölgeye "Aşê Keşîş" deniliyor. Aşê Keşîş mıntıkası, Zilan Katliamı sırasında, binlerce sivilin kurşuna dizildiği yerdir. oradaki bazı ağaçlar yüz yıllıktır. Örneğin, Şakiro'nun bir stranında geçen "Keremê Elî" o ağaçlardan birinin gölgesinde infaz edildi. Ağaçların köklerinde binlerce insanın kemikleri saklı. bir de bu açıdan bakalım. 

Erciş'teki durumu incelemek üzere yanındaki heyetle bölgeye giden Van Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Bekir Kaya durumu twetter hesabından (@BekirKayaVan) şu şekilde özetledi;
"Alan 132 bin metrekaredir. Tahıl ve yonca tarlaları ile 2 bin çeşitli meyve ağacı ve 250 bin kavak ağacı mevcuttur. İhaleyi İl AFAD Müdürlüğü ve Erciş Kaymakamlığı yapmış. Pazartesi günü alan açma çalışmaları planlanmıştır."

Gezi Parkı Provakatörleri




Her şey bir yana sadece bu provakatörlerin amaçlarını izleyin sadece


O yasa 10 yılda 11 bin işçiyi öldürdü



DİSK Genel Başkanı Beko, AKP'nin ilk icraatlarından olan ve taşeronlaşmanın önünü açan 4857 sayılı İş Kanunu'nun çıktığı günden bu yana 11 bin işçinin ölümüne neden olduğunu vurguladı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, son yıllarda yaygınlaşan taşeronlaşmaya dikkat çekerek, AKP hükümetinin ilk yıllarında çıkardığı 4857 sayılı İş Kanunu ile taşeron çalışmanın temellerini attığını ifade etti.

Osman Durmuş döneminde skandal gerçek




Fotoğraf: Kürt çocuklarına ölümü aşıladılar

MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş döneminde Urfa, Diyarbakır ve Batman’da yapılan ‘kızamık aşısı’ binlerce çocuğun sakatlanmasına ve ölümüne yol açtı. Aileler feryat ediyor: Çaresizce çocuklarımızın ölümünü bekliyoruz.

Sadece Urfa’da kızamık mikrobunun yol açtığı bir hastalık olan SSPE hastası 500 çocuğun bulunduğunu söyleyen Urfa SSPE Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Feyyat Kaya, “Sadece sıvı ile besleniyorlar. Puding, muz, şeftali, süt gibi şeyler veriyoruz” dedi

NEDEN SADECE KÜRT COĞRAFYASINDA

Çocukları gün be gün gözleri önünde eriyen aileler ise kendilerine verilen onca söze rağmen kayıtsız kalan devlet yetkililerine tepki gösteriyor. “Bu hastalık neden sadece bu bölgede fazla?” diye soran aileler, “Hükümet hiçbir şey yapmadı” diyor

KIZAMIK DEĞİL, ÖLÜM AŞILADILAR

MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş zamanında Bölge illerinde çocuklara yapılan bayat kızamık aşısı sonucu binlerce çocuk Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığına yakalandı. Hastalık nedeniyle birçok çocuk yaşamını yitirdi. SSPE hastası çocukların gün be gün gözleri önünde eridiğini belirten aileler, kendilerine verilen onca söze rağmen hastalığa karşı hiçbir adım atmayan devlet yetkililerine tepki gösteriyor.

Sadece Urfa 500 çocuğun SSPE hastası olduğunu söyleyen Urfa SSPE Hastaları Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Feyyat Kaya, çocukların Bakan Durmuş zamanında 1998-2001 yılları arasında yapılan kızamık aşısı sonucu hastalığa yakalandığını dile getirerek, “Bu hastalık neden sadece Güneydoğu illerinde fazla?” diye sordu. Kızamık geçirdikten sonra milyonda bir çocuğun beyninde iltihap oluştuğu bilgisinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Kaya, “Hastalarımızdan çoğu kızamık geçirmemiş. Bir de sayı milyonda birden çok fazla. Doktorlar da cevapsız kalınca ‘bayat aşı’ diyorlar. Yine bazı hükümet yetkilileri de resmi olması da bayat aşıyı kabul ediyorlar” dedi.

1200 ÇOCUK HASTA

Maddi hiçbir taleplerinin olmadığını belirten Kaya, şöyle dedi: “Biz sadece çocuklarımızın tedavi edilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül geldi ve ‘Bu çocuklarla ben ilgileneceğim’ dedi. Ancak yapılan hiçbir şey yok. Gideri çok yüksek olan bir hastalık. Bakacak durumu olmayan arkadaşlarımız var. Sadece sıvı ile besleniyorlar” dedi. Sağlık İl Müdürlüğü kayıtlarına göre Riha’da SSPE hasta sayısının 300 olarak görüldüğünü, ancak kendi yaptıkları araştırmaya göre en az 500 çocuğun hasta olduğunu belirten Kaya, “Hastalık bitmiş diyorlar ama her gün yeni hastalar çıkıyor” diye konuştu. Hastaların Riha, Amed, Êlîh (Batman) gibi illerde çok fazla olduğunu belirten Kaya, “İstanbullu 5 hasta varsa bu sayı Urfa’da 500, Diyarbakır’da 700’dür. Batman yine öyle. Tek talebimiz hastalığın araştırılıp tedavisinin bulunması” dedi.

BDP’Lİ AYHAN İLGİLENDİ

Yaklaşık 6 yıldır SSPE hastası olan 13 yaşındaki Veysel Çoban’ın anne ve babası da çocuklarının gözlerinin önünde erimesinden dolayı tepkili. Veysel’in babası Mehmet Çoban, şöyle dedi: “Urfa’ya gelen bakan ve yetkililer hiçbir şey yapmadı. Kimse ‘Bu çocuk neden hasta oldu’ diye sormuyor. Sadece tutuklu olan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Meclis’e soru önergesi vererek, durumumuzun araştırılmasını istedi. Ayhan’a tüm hasta yakınları olarak teşekkür ediyoruz. Allah ondan razı olsun” dedi. Çoban da Dernek Başkanı Kaya gibi, “Doktorlar bize ‘Çocuğunuzun hastalığının tedavisi yok. Gidin başınızın çaresine bakın’ diyorlar. 8 yıldır SSPE hastası olan 18 yaşındaki Cihan Kaya’nın babası Sadık Kaya ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Emine Erdoğan ve Bakan Faruk Çelik’ten çocuklarının tedavi edilmesini istediklerini belirterek, hiçbir yetkilinin kendileriyle ilgilenmemesine sitem etti.

Not: (Fotograf Temsilidir)
MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş döneminde Urfa, Diyarbakır ve Batman’da yapılan ‘kızamık aşısı’ binlerce çocuğun sakatlanmasına ve ölümüne yol açtı. Aileler feryat ediyor: Çaresizce çocuklarımızın ölümünü bekliyoruz.

Sadece Urfa’da kızamık mikrobunun yol açtığı bir hastalık olan SSPE hastası 500 çocuğun bulunduğunu söyleyen Urfa SSPE Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Feyyat Kaya, “Sadece sıvı

ile besleniyorlar. Puding, muz, şeftali, süt gibi şeyler veriyoruz” dedi.

NEDEN SADECE KÜRT COĞRAFYASINDA

Çocukları gün be gün gözleri önünde eriyen aileler ise kendilerine verilen onca söze rağmen kayıtsız kalan devlet yetkililerine tepki gösteriyor. “Bu hastalık neden sadece bu bölgede fazla?” diye soran aileler, “Hükümet hiçbir şey yapmadı” diyor.


KIZAMIK DEĞİL, ÖLÜM AŞILADILAR

Türkiye Savaşa Sürükleniyor



"Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır." Mehmet Akif Ersoy
'MinorityReport0' adı altında yapılan çalışmalar, her şeyi amaçsız zannedenlerin bilinçlenmesi için birer örnektir.

Sonuç;